Yaklaşık yirmi yıl önce. Ankara Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde kültür tarihi dersi alıyoruz. Değişik devlet kurumlarından yetkililer, yüksek lisans dersi görüyor. Kültür Tarihimizi yazan merhum Prof. Dr. Bahattin ÖGEL hocamıza iğneleyici bir soru soruldu. Soru, 12 Eylül 1980 askeri hareketinden sonra, Mustafa Kemal ATATÜRK’e gösterilen ilginin yoğunluğunu ve bunun nedenlerini kapsıyordu. Hocamız, an fideki kürsünün önünde birkaç kez gidip geldi. Hemen derin bir düşünceye daldığı, her halinden belliydi. Öğrencilere, özellikle soru sahibine yönelerek gür bir sesle konuşmaya başladı: “… Gençler! Beyefendiler! Sözlerimi iyi dinleyin, konuşmama dikkat edin. Kervan ağır ağır yoluna devam ederken, havada leş yiyen bir akbaba belirdi. Akbaba, kervanın önüne bir pike yaptı. Kervancı başı, herhalde hayvan aç, karnını doyurmak istiyor dedi ve silahını çekmedi. Akbaba, ikinci pikeyi yaptı. Kervancı başı biraz öfkelenerek, bu hayvan sanırım rızık peşinde koşuyor düşüncesi ile Ya sabır, Ya sabbar kelimelerini dillendirdi. Yine silahını çekmedi. Canlıların ölümüne, pisliğe, leşe ihtiraslı akbaba, üçüncü kez kervancı başının tepesine saldırışa geçince, tabancadan çıkan kurşunlar akbabayı kervanın önüne indiriverdi. Geberen akbabaya bakarak, kervancı başı konuştu; Senin derdin karın doyurmak, rızık aramak değil. Maksadın kervanı dağıtmak. Kervanı dağıttıramam…” Bu temsili olayı anlatan hocamız, sözlerini şöyle sürdürdü: “…Devlet kervanı dün Selçuklu sultanları ile Osman oğulları ile yoluna devam etti. Bu gün, aydınlık Cumhuriyet Türkiye sin de devlet kervanı, Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri ile yoluna devam ediyor. Size tavsiyem ve vasiyetim şudur ki Sevgili Türk gençleri, çok dikkatli olun, aman ha kervanı dağıttırmayın. Kervan dağılırsa yok olup gidersiniz!!!” Ve hocamız Atatürk’ü özetledi: “O, Osmanlı-Türk paşasıdır. Dini bütün bir insandır. Kurtuluş savaşımızın kahraman mareşalidir. Eh l-i sünnet itikadı üzerine yaşamıştır. Tarihimizde ilk defa Türk adıyla devlet kurandır. Cumhuriyetimizin banisidir. Kendisini, Türk Milleti’ne hizmete adayan büyük bir Türk milliyetçisidir. Türk Milletine, vatan topraklarına aşık tır. Bütün mesaisini, aziz milleti için çalışmak ve bu yüce milleti muasır medeniyet seviyesinin önüne geçirmek uğrunda sarf etmiştir…” Kadere bakın, devletimizin imkanları ile semirenler, sureti haktan gözükerek milli bünyemizi kemirenler, milletimizin vakur sükutunu idrak edemeyip şımaranlar, yemlenmiş, şımarık filmciler, kimi siyasiler, asaletinden, milliyetinden emin olmayan beslemeler, sırası ile hazreti, paşayı, Atatürk’ü, Gaziyi, Kemal’i kaldırdılar. Sadece Mustafa’yı bıraktılar. Aziz ve kahraman Türk Milleti! Dikkat , binlerce dikkat. Sevr ve Mondros zebunu kanı bozuklar, sırıtarak, ekranlarda boy göstererek kervanı dağıtmak istiyorlar. İşte hüküm budur. Devlet kervanımızı dağıttıracakmıyız??? 08 Aralık 2008 tarihi itibariyle Kurban bayramını idrak edeceğiz. Devleti ve milli bayramları olmayan kitlelerin, dini bayramları da olamaz. Bu gerçeği hafızamıza nakşedelim. Bayramınız kutlu olsun. Hürriyet içerisinde nice bayramlara.